Kuzeyses Gazetesi > Beşikdüzü Haber

Beşikdüzü Haber | Vakfıkebir, Görele, Eynesil, Şalpazarı ilçelerinden yayın yapan Trabzon haber sitesi

İMAR PLANLARI VE BEŞİKDÜZÜ

Ercan Kaba

Şehir ve bölge planlama, cumhuriyetin ilk yıllarında ilk kez gündemimize girmiş bir konu.

Farklı ülkelerden mimar ve mühendisler getirmişiz bunun için. Daha sonra kendi yetiştirdiğimiz meslek mensupları bu alanda istihdam edilmiş. 1961’de ilk ODTÜ’de, 2021’de gelindiğinde 33 üniversite ile bu konuda eğitim verilir olmuş.

1593 sayılı Hıfzısıha kanunu ile belediyeler imar planları yapmaları konusunda yetkili kılınmış. Zira sağlıklı şehirleşme ve modern yaşamın, tesadüfe bırakılmayacak kadar ciddi olduğu düşünülmüş, öyle kabul görmüş.

Zira ferah evlerde gönül huzuru ile yaşamalıdır aileler. Esnaflar, memurlar, gençler hanelerine birkaç dakika mesafede bir ağaç gölgesinde havuz başında soluklanmalı. Parklar, çocuk bahçeleri,spor alanları, kütüphaneler, eğlence ve dinlence imkanları, sorun çıkarmayan ulaşım, acil sağlık, asayiş, temiz yapılaşma, altyapı, üst yapı ve tüm donatılar olmalı, hayat yormamalı şehrin tüm ahalisini.

Beton binalar, insan ve otomobiller, bir kasvet yığını gibi üstümüze üstümüze gelmemeli.

Bahçeli evler olmalı sokaklarımızda. Rüzgar, Kuş ve yağmur sesleri duyulmalı oralarda. Geceleri berrak gökyüzünde yıldızlar görülebilmeli. O vakit şehir veya köylerde geçen dakikalar terapi yapar ve mutlu kılar bizi.

İzbe varoşlarla, mantar gibi türeyen gecekondularla doludur bazen çevremiz. Tarihiyle, kültürüyle bir hafızası, kanlı canlı bir ruh ile donanmalıdır oysa tüm mekanlarımız.

Devletimiz fiziki çevreyi, insan yararı, mutluluğu, sağlık ve konforu için, bilimsel ve estetik ölçülerle inşa ederse ki eğer, sıkıntı dolu göçler niçin yaşansın? Nüfus azalsın? değil midir?

“Ah nerede o eski günler!” nostaljimizle doymuyor şimdi, yıpranmış ve betonlaşan şehirlerde gençlerimiz. Duyar olduğumuz, o göç etme hayali varsa, temeli bu olsa gerektir.

“Yapılan imar planları Beşikdüzü’nün onlarca yıl gerisinde, kabul edilemez” sözünü de duyuyoruz.  Acaba bu gerçekçi midir?

Tüm bu anlattıklarımızın aksi iddia ediliyorsa, bizim göremediğimiz, yaşanan başka reel Beşikdüzü mü vardır dışımızda?

Değilse bu yaşanan, eğitim, ekonomde, resmi özel tüm kan kaybedişlerimiz kendi kuyumuzu kendimizin kazması değil midir?

Küçülen bir Beşikdüzü’ne karşı, bir yerlerden, biran önce başlamalı, değer katmalı, değerlenmeli insanımız – şehrimiz.

Selam ile…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gülay Harita Kadastro
Kule Rezidans
Elit Lastik
Naninos Pizza
Hedef Bilgisayar