Bizim Oğuz köylerinde;
Salıncağa “allancak”
Cici olana “haccak”
Ertesi güne “zabatcak”
Derlermiş…
Gıcır dikenine “melevican”
Tavşan kirazına “silcan”
Sütleğene “sütlücan”
Domatese “kırmızı patlıcan”
Derlermiş…
Bizim Oğuz köylerinde;
Oda içindeki banyoya “suluk”
İki yanağın avurduna “tuluk”
Şeker tadında olana “dadluk”
Derlermiş…
Sarı orman gülüne “saravuğ”
Dik saplı kepçeye “saplavuğ”
Kırağıya “kıravuğ”
Ucu çengelli sırığa “karavuğ”
Derlermiş…
Bizim Oğuz köylerinde;
Mısırın çiçeğine “doran”
Isırgan otuna “sırgan”
Yamacın sırtına “kıran”
Derlermiş…
Düğme deliğine “ilik”
Eteğin yırtmacına “dilik”
İşgüzarın titizine “pimpirik”
Tembel kılıbığa “silik”
Derlermiş…
Bizim Oğuz köylerinde;
İncirin ham meyvesine “düdek”
Ramazan eğlencesine “tömbeldek”
Melevican yemişine “büzmeldek”
Derlermiş…
Paldır küldür sese “küldüredek”
Suyun paldır küldürüne “höldüredek”
Habersiz kapı aralanışa “tingiredek”
Birden hafif irkilişe “tingedek”
Derlermiş…
Bizim Oğuz köylerinde;
Çam ağacına “doruk”
İçi boş çeç fındığa “foruk”
Meyve korkuluğuna “koruk”
Derlermiş…
Çok dişli yabaya “senek”
Sığır sineğine “güvenek”
Fındığın püskülüne “püsenek”
Gömleğe “göynek”
Derlermiş…
Bizim Oğuz köylerinde;
Güneşi görmeyen yere “guz”
Kapı aralığına “gonuz”
Çukurun derinine “longuz”
Derlermiş…
Ekilmemiş tarlaya “hozan”
Yüzüğü çıkarıp atana “bozan”
Çok uzak yere “fizan”
Çoluk çocuğa “hızan”
Derlermiş…
Bizim Oğuz köylerinde;
Kumaş şeride “kaytan”
Boylu entariye “fistan”
Salatalığa “bostan”
Derlermiş…
Ökse otuna “suluboncuk”
‘İşte, burada!’ yerine “ahacuk”
Az olana “accuk”
Çekirdeğin kabına “kabcuk”
Derlermiş…
Bizim Oğuz köylerinde;
Taklaya “tepebızdık”
Bel sepetine “gıdık”
Tuzağa “cıdık”
Derlermiş…
Çamın salgısına “akınduruk”
Karaağaca “çuturuk”
Yanmış olana “yanuk”
Yabani naneye “anuk”
Derlermiş…
Bizim Oğuz köylerinde;
Bakımlı ve etli olana “kömeç”
Dibek döveceğine “eldeç”
Taze tane fındığa “çeç”
Derlermiş…
İkizlerden birine “ekiz teki”
Yakında durana “beriki”
Sevgiliye “caniki”
Gelecek yıla “yeniki”
Derlermiş…
Bizim Oğuz köylerinde;
Soyulmuş kendir sapına “günce”
Vaktin öncesine “erce”
Ağaç sarmaşığına “gerce”
Derlermiş…
Tencerenin küçüğüne “çalpara”
Gölcüğün gölcüğüne “çaykara”
Bir kuruşa “kırk para”
Meteliğe “on para”
Derlermiş…
Bizim Oğuz köylerinde;
Yeşil domatese “mazak”
Yenilir ham meyveye “kozak”
Kemre balçığına “sazak”
Derlermiş…
Derin bakır kaba “sağan”
Ağrıyan karna “kağan”
Dırmaç tezgâhı direğine “dağan”
Çınar ağacına “kavlağan”
Derlermiş…
14 Haziran 2015, Beşikdüzü.
NOT: Beşikdüzü’nün Oğuz Köyleri Çakırlı, Dolanlı, Resullü ve Türkelli köyleridir.
– Varol Hocam. Bazı Bilmediğimiz Kelimeleri Öğrendik.
– Unutma ya Yüz tutmuş Kelimeleri Hafızamızda “” TEZE “” tazeledik.
– İlk Ben Yazdığım için “Siftiye ” Ben Oldum.
– İkinci yazan İse. Siftiye Peşi olcak…
Bana göre çok farklı ama çok güzel bir çalışma olmuş..
Birazını bilsem de daha çoğunu hiç duymamıştım.
Çok güzel elinize emeğinize sağlık… 👏👏👍
Esah Oğuz köyüymüş, eline sağlık hocam.
Helal olsun İbrahim hocam sayende yeni şeyler öğrendim.
Sayın Meslektaşım,
Her zamanki gibi, bizleri yine kendinize hayran bırakarak mutlu ettiniz. Ne kadar da güzel bir araştırma yapmışsınız. Gerçekten hayran oldum. Sizleri kutluyorum ve devamını heyecanla bekliyorum.
Ellerine sağlık, aklına ve kalemine sağlık olsun inşallah! Sizleri selamlıyorum kardeşim!
Harika bir derleme elinize fikrinize sağlık.
Hocam. Haniyacuk unutulmaya başlanan güzel çalışmalar yapıyorsun. Kalemine saglik.
Güzel bir çalışma olmuş. Bu özgün sözlerin yarısı, bizim yörelerde de aynı anlamda ve aynı biçimde kullanılmaktadır. Yüzde elli oranında benzerlik ve ortak kullanım sözkönusudur. Diğer sözlerin de kökleri Türkçe olması nedeniyle, çoğunlukla anlaşılabilir niteliktedir. Unutulmaya yüz tutmuş sözlerimiz kayıp olup gitmesin. Çalışmalarınızda başarılar dilerim. !!!
Dille ilgili çalışmalar güzeldir, özümüzü hatırlatır. Kafiyeli olmasıyla da tek çırpıda bitti. Ellerine sağlık öğretmenim.
Yaaaa hocam her zaman ki gibi efsane olmuş amaaa bu defa bir başka olmuş.Tek kelimeyle baaaayiiiildiiim. Çok akıcı olmuş.Bir de gurbetteki bir hemşehriniz olunca elimden geldiğince ezberlerleyip sosyal hayatımda da
kesinlikle kullanmak istiyorum . Yüreğinize kaleminize sağlık.
Fazlaca dokunulmayana etraflıca dokunmayı denedik,
uzağımızda kaldığı varsayılanı yakın eyledik,
uzak sanılanın aslında çok yakında olduğunu öğrendik.
Kültürel muktesebatımıza yeni bir sayfa daha ekledik.
Selam ve muhabbetle değerli Hocam.
Eline kalemine sağlık.Annem eynesil li olduğundan kelimelere aşinayım.Çoğunu duydum biliyorum.Duymadıklarımıda öğrenmiş oldum
Allah u Teâlâ Hazretleri razı olsun Hocam 🌹 Doğalliginiz maziye olan bağlılığımız Takdiri hak ediyor…Hayırlı ömürler dilerim🌹
Çocuklugumuzda kullandığımız kelimeler yıllar sonra karşımıza çıkınca genetiğimizde fabrika ayarlerına döndü.
Kalemine yüregine saglık.
Bölge kültürünü tanıtmak amacıyla yapılmış oldukça güzel ve anlamlı bir yapım olmuş hocam elinize sağlık.
Halil İbrahim bey. yapılan ilk değerlendirmeme verdiğiniz karşılık için çok teşekkür ederim. Çalışmanıza yapılan bu ikinci değerlendirme adına şunlar söylenebilir. Gelecekte Türk dilinin kökleri çalışmalarına temel oluşturması bakımından, yaptığınız yerel ağız çalışmalarına, değer biçilemeyeceği görüşünü taşımaktayım. Dilimizin, genel Türkçe sözlüğe aktarılamadan, unutulmaya yüz tutmuş her bir sözü, altın değerindedir. Ne mutlu bu değerleri unutulup tarihe gömülmekten kurtarabilenlere. Çalışmalarınızın kesintisiz olması dileğimle başarılar dilerim. !!!
Yine çok güzel bir çalışma yapmışınız hocam elinize sağlık.
Bildiğim kadarıyla bu kelimelerin çoğu halen kullanılmakta halk arasında…ama yine hatırlatmak yerinde olmuş..elinize sağlik ….
Tebrikler İbrahim hocam emeğine kalemine sağlık
Sayın hocam çok güzel bir çalışma olmuş.
Eline sağlık.
Hocam ben OSMAN EFE bu güzel çalışmanız için size teşekkür ederim biz yeni nesillere hatirlattiginiz için geçmişimizi emekleriniz saglik