29 Ekim günü, Türk Milleti olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunun 100.yılını kutlayacağız.
Her yıl bir önceki yılın programını taklit ediyoruz. Milli Eğitim Müdürlüklerine verilen kutlama programı görevi bayramın heyecansız geçmesine neden oluyor.
Hemen baştan söyleyelim. 29 Ekim Cumhuriyet bayramı bir 23 Nisan bayramı, bir 19 Mayıs Bayramı değildir. Kısaca bu bayram öğrenci bayramı değildir, halk bayramıdır. Cumhuriyet Bayramı bu kadar küçültülemez! 7’den 70’e herkesin bayramıdır.
Bu görevin sadece milli eğitime verilmesi çok yanlıştır. Bu devletin kurulmasına sadece öğrenciler mi seviniyor? Diğer kurum ve kuruluşları ve halkı ilgilendirmiyor mu?
Bu yıl Beşikdüzü İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kendi çapında dolu dolu bir program hazırlıyor. Meslek hayatımda ilkkez böyle bir zengin program izleyeceğim için şimdiden heyecanlanıyorum.
İşin başında bulunan Milli Eğitim Müdürü Emrah Demiral Beyi bu çalışmalarından dolayı kutluyorum. Zamanı geldiğinde herkes bu farkı görecektir.
Cumhuriyet Bayramı sadece Milli Eğitim’in hazırlanmasıyla kutlanmış olamaz. Sadece onların bayramı değildir. Her kurum ve kuruluş bu bayrama iştirak etmeli. Hükümet kutlama programında tüm kurum ve kuruluşları mecbur tutmalı ki, bayram bayram olsun. Bu bayramın bir ayrıcalığı olduğu ortaya çıksın.
Meslek kuruluşları, dernekler, belediyeler, kaymakamlıklar bulundukları yerlerde bayrama katılmalılar. Esnaf çarşıyı bayraklarla süslemeli.
BAYRAM 28 EKİM’DE BAŞLARDI
Öğrenci olarak katıldığım 1970’li yıllarda bayram hareketi 28 Ekim günü öğleden sonra başlardı. Belediye’den saat 13.00’dan itibaren yayınlanan kemençe, davul-zurna ve kahramanlık türküleri akşam 17.00’a kadar devam ederdi.
29 Ekim günü ise, sabah 8.00’da yine başlar, saat 10.00’daki tören saatine kadar sürerdi. Çarşıda bir coşku, bir neşe olurdu. Daha sonra bayram yerinden yapılan tören, Belediye tarafından yayınlanır, ilçenin her köşesinden oradaki konuşmalar dinlenirdi.
Daha eskilere 1940’lı, 1950’lili yıllara gittiğimizde, bayramın tamamına yakını halk tarafından bir Kadırga Otçu Şenliği havasında kutlandığı, büyüklerimiz tarafından anlatılmaktadır. Zaten halkın olmadığı bir Cumhuriyet Bayramı da bayram değildir.
Gelecek yılki bayrama daha farklı ne yapılabilir diye araştırma yapacak bir komite, bayramının bitiminden bir ay sonra çalışmaya başlamalı. Her yıl düzenlenen kutlama programı, geçen yıldan farklı olmaya gayret gösterilmeli.
Mesela programa Beşikdüzülü sanatçıların katılacağı “Cumhuriyet Konseri” ilave edilebilir. Erkek-bayan ayrı ayrı ödüllü halk koşusu yapılabilir. Belirlenecek sivil insanlara da şiir okutulabilir. Bir güreş müsabakası finali bayramda yapılabilir. Cumhuriyet Kupası futbol, voleybol turnuvası düzenlenebilir. Protokol ve halkın katılacağı horon oynanabilir. Bunlar ilk aklıma gelenler diyor, tüm okuyucularıma saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
