Kuzeyses Gazetesi > Beşikdüzü Haber

Beşikdüzü Haber | Vakfıkebir, Görele, Eynesil, Şalpazarı ilçelerinden yayın yapan Trabzon haber sitesi

ÇOCUĞUN KARNI AÇTI

Radyo 29’da program yapıyordum. İlginç konular yakalamaya çalışıyordum. Bir öğle  üzeri Merkez İlköğretim Okulu’na yolum düştü. Bir öykü yakalamak istiyordum. Okulun bahçesi ana baba günüydü. Bir çocuk dikkatimi çekmişti. Oynamıyor, oynayan arkadaşlarını da zoraki seyrediyordu. Aradığımı bulmuştum. Bu akşamki konumun kahramanı işte orada oturuyordu.

Yanına oturdum. Niçin arkadaşlarıyla oynamadığını sordum. “Yoksa hasta mısın?” dedim. Başını hafifçe kaldırdı – kıyafetime bakarak – “Siz müfettiş misiniz?” dedi. “Hayır ben müfettiş değilim.” dedim. “Okula müfettiş gelecekmiş, öğretmenimiz müfettişten çok korkuyor. Sen de müfettişe benziyorsun. Beni kandırmıyorsun değil mi?” Çocuğun aç olduğu her halinden belliydi. Tam o sırada bahçeye bir simitçi geldi. “Bak oğlum, benim de karnım aç. Şuradan iki tane simit al da yiyelim.” dedim. ceketimden bir onluk çıkardım. Uzatır uzatmaz çocuk koşar adım elimden onluğu kaptı. İki simit alarak yemeye başladı. Öyle iştahla yordu ki benim de iştahım açıldı. Benim payıma düşen simidin yarısını da onun önüne koydum. Kaşla göz arasında onu da yedi. Doymadığı belliydi. “Oğlum bu simit çok hoşuma gitti. Git iki tane daha alıver.” Parayı uzatır uzatmaz o simitçiye doğru koşmaya başladı. “Bir yandan da, hey! simitçi iki tane daha ver.” diyordu. Simitçi dünden razıydı. İki tane peşin paralı müşteri bulmuştu.

Çocuk hem yiyor hem de konuşuyordu. “Amca ne oldu biliyor musun? Sabah kahvaltı masasında babam anneme benim yüzümden bir tokat attı. Annem çocuğa harçlık ver dedi. Babam param yok diyerek annemi tersledi. Annem, sigaraya para buluyorsun çocuğa bir lira veremiyor musun? Bir simit bir çay parası” Annem masadan kalktı. Annem kalkınca ben de kalktım.  Bugün sabahtan beri hiç ders dinleyemedim. Bizim öğretmen hiç başarılı bir öğretmen değil, benim ders dinliyemediğimi hiç farketmedi.”

Akşam sohbetlerim çok tutuluyordu. Özel dinleyicilerim vardı. Adı geçen baba bir dolmuş şoförüydü. Arabasını durağa çekince yeni kurulan radyoyu dinliyordu.” Bir aile dramı.” diye başladım. Çocuğun adını vererek olayı anlatmaya başladım. Baba can kulağıyla dinlerken dikkatini çekmiş. Kendisi ile ilgili olduğunu anlamış. O akşam çocuğu ben misafir etmeye karar vermiştim. Gece yarısı evin kapısı çalındı. Gelen minibüs şoförü babaydı

Son yıllarda ise benim en samimi arkadaşımdı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gülay Harita Kadastro
Kule Rezidans
Elit Lastik
Naninos Pizza
Hedef Bilgisayar