Perşembe günü olur, Beşikdüzü pazarı
Değmesin yârim sana, insanların nazarı
Nazar değmesin sana, takın küpelerini
Hep cebimde taşırım, senin resimlerini
Yaktı kuruttu beni, şu gurbetin havası
Alır götürür beni, Beşikdüzü sevdası
Yaz ayları gelende, gelir gurbetçileri
Hasretle kucaklaşır, yaylalı köyleri
Mayıs ayı başında, göçler gider yaylaya
Oba oba yürürler, otçular kadırgaya
Kadırgada buluşur, gurbette yaşayanlar
El ele tutuşurlar, horonda sevdalılar
Beşikdüzü’nde yapılır mayıs yedisi şenliği
Festivalde yaşanır Çepnilerin birliği
Bil ki hiç unutmadık, deniz şehitlerini
Kalplerimize yazdık, şehit isimlerini
Bil ki hiç unutmadık, vatan şehitlerini
Kalplerimize yazdık, şehit isimlerini
Şifa kaynağı Beşikdüzü Mayıs helvası
Hamit Tohumluk helvanın ilk ustası
Çöven otundan yapılır, tadına doyum olmaz
Mayıs helvası yiyen, gençleşir hiç yaşlanmaz
Ah şimdi Trabzon’da olsam, Beşikdüzü’nde olsam
Gözlerimde tütüyor, şimdi bizim oralar
Benim halimden anlar, gurbette yaşayanlar
Acı olur suları, yenilmez ekmekleri
Köyümden ayrı kaldım, yıkılsın gurbetleri
Vatandan ayrı kaldım, kahrolsun gurbetleri
HARUN KARA
Eğitimci-Araştırmacı Yazar-Şair