Hep merak etmişimdir: İstanbul’dan bakınca Karadeniz, özellikle Trabzon nasıl gözüküyor. Trabzon sevdalılarının yanında, fanatizm derecesindeki olumsuz bakış nereden kaynaklanıyor? “Ben Trabzonluyum” demenin mutluluğunu yaşamak nasıl bir duygu? Bu duygu öyle ulvi ki; sonuna kadar ciğerlerine çekeceksin, soluyacaksın, nefes alacaksın… Ancak öyle varılır o duygunun tadına…
“Trabzon ekmeği” yazan fırınların önlerindeki kalabalığa karışacaksınız. Oradaki insanların konuşmalarını, esprilerini dinleyeceksiniz. Gözünü sevdiğim Trabzon’un gerçek bir marka olduğuna bir kez daha inanacaksınız. Ekseri İstanbul halkının çekememezliğini, kıskançlık krizine girdiklerini – çoğu kez – gözlemleyenlerdenim. Bu krizi, siyasette de, sporda da görmek mümkün. Burada Trabzonluların, Karadenizlilerin oluşturdukları futbol takımları bile, Trabzon düşmanlığından nasibini almışsa benziyor. Bunun yanında nerede başarılı bir bürokrat, bir siyaset adamı, bir bilim insanı varsa, çoğu Karadenizli, Trabzonlu…
Hafta sonları Trabzonluların yoğun olduğu mahallelerin maçlarını, büyük kulüplerin ikinci – üçüncü derecedeki antrenörleri niçin takip eder, o minnacık futbol filizlerinin isimlerini defterine özenle yazmalarını zevkle seyredenlerdenim. Nerede Trabzonspor izleme komiteleri. Görevlileri. Bizim çiçeklerimiz açmadan başkalarının bahçelerini süslüyor. Bizler de birbirimizi yiyoruz?…
Yıllar önce, Trabzon medyası, İstanbul medyasını sollamıştı diyenler var.
İstanbul kar ve tipi. Karadeniz kahvehaneleri kahkaha yuvası – gibi. Daha içeri girmeden Karadeniz yuvasına girdiğinizi fark ediyorsunuz. Dedim ya, süper marka…
Eski öğrencilerimle buluşmam başlı başına bir milenyum. Zeki öğrencilerimin bir çoğu bürokrat. Bazıları büyük iş adamı. Türk ekonomisine damga vuranlar bile var. Bir öğretmenin en büyük mutluluğu bu olsa gerek…
Bir öğrencimle meşhur bir kanalda tv. Programı yaptım. Duyan öğrencilerim telefonlara sarıldılar. Arayan arayana…
Yarın sabah Taksim İlkyardım Hastahanesine yatacağım. İnşallah iyi haberler ile dönerim. İstanbul’dan Türkiye’nin nabzını tutmak, Karadeniz’i Trabzon’u anlatmak güzel bir olay…
Soğuk İstanbul’dan, sıcak gönüllü Trabzon insanına selamlar, sevgiler, saygılar sunuyorum. Kalın sağlıcakla…
