TV kanallarını izliyorum. Ülke güllük, gülistanlık. Herkes yarınlara umutla bakıyor. Adaletin terazisi dengede. Demokrasi güneşi ülkeyi boydan boya ısıtmış. Dört mevsim hasat. Harmanlar alabildiğine tahıllarla dolu. Limanlar ihraç meyveleri ile yüklü. Yük gemileri dolu gidiyor, boş geliyor. İnsanlar mutluluk şarkıları söylüyor. ihracat ithalatı katlamış. Ekonomi dergileri bu müjdeli haberleri yazma yarışına girdi. Avrupa buna mucize diyor. Aynı başarı tüm dalda kendini göstermiş. UEFA tebrik üstüne tebrik yayınlıyor. Türkiye için eski defterleri kapattıklarını söylüyorlar.
Ülkemin mutluluğu bu kadarla da kalmıyor. Yıllık enflasyon sıfırın altında. Böyle olmasına karşın memura verilen maaşlarda yüzde yüz bir artış var hal böyleyken zaruri ihtiyaç maddelerinde yüzde elliye yakın bir indirim yapılmasını yetkililer vergi gelirlerindeki artışı gösterdiler. Bu da ayrı bir mutluluk. Muhalefet liderleri güneydoğuda korumasız olarak halkla kucaklaştı. Son anda aldığımız haberlere göre devlet büyükleri koruma ordularını terhis etti. Dün cumbabayı Ulus’ta yılbaşı vitrinlerini seyrederken gördüm. Yanlarında iki tane de Avrupa’dan gelen bayan arkadaşları vardı.
Medya büyük bir mutluluk ve huzur içinde zevkten dört köşe.
Birkaç tane suyu bulandıran bizi çekemeyenler de olmasa değme keyfimize.
Hay aksi şeytan! Yine uykuyu dalmışım. Keşke bu rüyadan hiç uyanmasaydım.
Kalın sağlıcakla…
