Bu sezon ligde inişli çıkışlı grafik çizen ve geçen hafta ligin zayıf takımlarından Hatayspor’a deplasmanda mağlup olan Trabzonspor’un Antalyaspor karşısında ne yapacağı merak ediliyordu.
Ligin ilk yarısında deplasmanda yenebileceğimiz Antalyaspor’a 5-2 mağlup olmamız biraz endişe yaratmıştı. Acaba Trabzon’da da bir sorun çıkarırmıydı!
Maça oldukça hırslı, istekli başlayan Trabzonspor, 5. dakikada attığı gol, ofsayt gerekçesiyle VAR’dan geri döndü. Az ilerde iki kişi ofsaydı bozuyordu. İstanbul takımları olsa bu gol verilirdi. Bize sıra geldi mi, ne yaparız da o gölü iptal ederiz diye kılı kırk yarıyorlar.
Nihayet baskılı oyun 35.dakikada golü getirdi. Tribünler ve teknik heyet biraz nefes aldı. Hakem 38.dakikada Djaniny yapılan faulü görmemezlikten geliyor. Pozisyon kesin sarı kart. Es geçiyor. Maç boyunca Trabzonspor’da en etkisiz, isteksiz futbol oynayan Djaniny’di. Gol vuruşlarındaki isabetsizliği beni niye oynatıyorsun der cinstendi.
Ne hikmetse ikinci yarı yine onunla sahaya çıktı Avcı. İkinci yarının sonlarına doğru Naci ile değiştirdi . Aslında ikinci yarıya Naci’yle başlamalıydı. Sahadan çıkarken yaptığı el hareketleri bilerek oynamadığının göstergesiydi. Hoca nasıl bu kadar sahada tuttu O’nu anlamak mümkün değil.
Kısaca Trabzonspor’u biraz toparlanmış gördüm. Yüzde elli daha az yan ve geri pas yaptılar. Hep ileri oynamaya çalıştılar. Bu maçta böyle oynar yarın eskiye dönerler onu bilemeyiz. Bunu görmek hocanın işi. Fakat takıma enaz bir kişi alınmalı ve o da iyi bir golcü santrafor olmalı. Buraya mutlaka bir adam alınmalı. Başka transfer bu yıl yapılmasa da olur. Diğer transferler sezon sonuna kalabilir.
Bir de U19 takımının 20 yaşındaki forveti Süleyman neden A takımda düşünülmüyor. 10 dakika 20 dakika derken bu oyuncuyu kazanabiliriz. Bu yıl takıma alınmayan seneye hiç alınmaz. Zaten Abdullah Avcı’nın genç kazanma diye bir derdi yok. Hep hazır oyuncu olacak. Hazırlık maçı dahi olsa genç oynatmıyor. Bu konuda kendine ve gençlere güveni sıfır.
Bu maçtaki oyunumuzun üzerine biraz daha koyarak oynarsak İstanbul’da Galatasaray’a yenilmeyiz. Aşağı düşersek te fark yeriz.
İç sahadaki top alış-verişleri mükemmele yakın. Ancak bu deplasmanda tam tersi oluyor. Top rakibe kaptırıldığındaki geri dönüşler içerde başka deplasmanda başka. Deplasmanda hep kontra yakalanıyoruz. Bu sorunu bir türlü çözemedik. Çözseydik şimdi ya lider ya da iki üç puan gerideydik. Şimdi önümüzde Pazar günü önemli bir maç var. Hoca takımı moral, motivasyon ve taktik acıdan iyi hazırlarsa Galatasaray’a kafa tutabiliriz. Bekleyeceğiz, Pazar günü göreceğiz.
