Hastanelerin en güzel tarafı kimlik ile gidilip muayene olunabilmesi. İkincisi evinden randevu alarak muayene olabilme. Üçüncüsü randevu alamayıp, sıra alanların randevu alanlardan sonra muayene olmaları .
Ancak, randevulu hasta fazlalığı yüzünden sıra alanlara zaman kalmaması onları mağdur ediyor. Tekrar gelmek zorunda kalıyorlar. Sıra alarak çok az sayıda hasta muayene olabiliyor.
Hastanelerde gözlemlediğim iki şeyi daha yazmadan geçemeyeceğim. Birincisi okur-yazar ya da girişkenliği olmayan bir hasta işlem yaptırmada, muayene olmada büyük zorluk çekiyor. Bu tüm hastanelerde böyle. Kapıdan içeri girdiğinde ne yapacağını, nereye başvuracağını, oradan nereye gideceğini bilmediğinden hastanede bulduğu görevliye soru soruyor.
Bu sorulara cevap verecek, ne yapacağını bilemeyen ve bu durumu farkedilen hastalara yol gösterecek salon içerisinde, sadece işi bu olan memurlar olmalı. Bu bütün hastanelerde büyük bir eksiklik. Bu eksiklik mutlaka giderilmeli. Vatandaş ona buna sormak zorunda kalmamalı.
İkincisi kalp doktorları fazla bir şey bulamadığı hastalarını en son efor testine gönderiyor. Zannedersem Sağlık Bakanlığı verilerine göre burada hasta 15 dakika koşturuluyor.
Burada mantığımın almadığı 20 yaşındaki bir hasta da 15 dakika koşturuluyor, 70 yaşındaki bir hasta da 15 dakika koşturuluyor. 20 yaşındaki insanla 70 yaşındaki insanın aynı süreye tabi tutulması bana mantık dışı geliyor. İkincisi 15 dakika koşacak insanın idmanlı olması lazım. Yoksa insan koşudan sonra ayaklarının üzerine basamaz, yürüyemez hale geliyor. Ben bunu bugün bizzat yaşadım. Hiçbir yorgunluk hissetmeme rağmen ayaklarımın bilekleri yoruldu. Ayaklarımın üzerine basamaz hale geldim. Mecburen dördüncü duru koşmadım. Onu da koşsam 10 dakika sonra hastaneden çıkamaz hale geleceğim bir durum hasıl olacaktı.
Bu koşu süresi yaşa göre belirlenmeli. 20-40 yaş arası 15 dakika koşabilir. 40-60 yaş arası 10 dakika koşabilir. 60’dan yukarısı ancak 5 dakika koşabilir. Herkesi aynı süreyle koşturmak kim ne derse desin, kim ne anlatmaya çalışırsa çalışsın bana mantıksız geliyor. Eğer bu süreyi Sağlık Bakanlığı belirliyorsa bu süreyi yeniden gözden geçirmeli. Yaşa göre ayarlanmalı. Hem koşu süren 15, ondan sonrada sen ne kadar koşabilirsen koş demek çok doğru değil. Baştan sen bana sen ancak 5 dakika ya da 10 dakika koşabilirsin de. İnsan ister istemez 15 dakika koşmaya kendini mecburmuş gibi hissediyor. 60 yaşındaki bir insan 30 dakikada koşsa, 20 yaşındaki adamla aynı koşturulmamalı. Ben bunu demek istiyorum. Bu uygulama bana mantık dışı geliyor. Benim düşüncem bu. Başkasına mantıklı gelebilir.
Bir diğer konu, koşarken kalp krizi geçirip hayatını kaybedersen sorumlusu benim diye imza veriyorsun. Eğer ben koşamayacak durumda isem koşturma beni. Koşmamın sebebi sen ama sorumlusu ben! Ağacı kesen baltanın ağızında suç var da sapında yok öyle mi? Hep suç baltanın ağzında demek isteniyor.
Zaten hasta oluyorsan bütün suç sendedir. Gelme hastaneye. Gelirsen ister ölürsün, ister kalırsın bizi ilgilendirmez denilmek isteniyor. Hastanelerden çıkardığım sonuç bu!…
