Adını güllerle yazdım gönlüme
Gülden güzel, gül kokulu Türkiyem
Yüzün güleç gönlün coşkun daima
Saçlarına gül takılı Türkiyem
Adını güllerle yazdım Türkiyem
Yazıma Türkiye sevdasını, en güzel anlatan bir şiirle girmek istedim. Dünyanın en tatlı, en güzel dili Türkçe olmasına karşın, bazı güzellikleri anlatmada Türkçe bile yetersiz kalıyor. Ülkemiz o denli güzel, o denli verimli, bir o kadar da sevimli…
Bunu derken aklıma 18 yıl önce yaşadığım bir olay geldi. Tarım bakanı ile bir söyleşimiz olmuştu. Bakan Bey çok samimi duygular içindeydi. Her şeyi sorabilirsiniz, her şeyi tartışabilirsiniz, demişti. Açtım ağzımı, yumdum gözümü… O yıllarda hürriyetin sınırları daha mı genişti, bilmiyorum. Ülkemiz dünyanın en verimli ülkesi. Dört mevsim, dördü de hasat mevsimi. Harmanın biri kalkmadan diğeri kurulur.
Güneyde halk denize girerken, biz burada kayak yaparız. Fındık harmanları kalkmadan, Konya ovası bereket fışkırır, Antalya’da narenciye toplanmadan Bursa’dan şeftali… Egenin zeytinleri, üzüm bağları, Adana’nın pamuk tarlaları…
Ağrı’nın kavalından, – insanı mest eden – mutluluk türküleri… Böyle bir ülkede enflasyon varsa, bunun nedenlerini sizin beceriksizliğinizde aramak lazım.
Beşikdüzü Öğretmenevinde yaşanan bu olay uzun süre medyada yer aldı. Bir hafta sonra önemli bir makamda çay içmeye gittik!
Daha sonra tartışma programlarına katılmaya tövbe ettim.
Sonuç ne olursa olsun, ülkenin güzelliklerini, özelliklerini – dilim döndüğünce – . devam edeceğim. Allah emanetini alıncaya dek doğruları dile getirmeye – yüce yaradana – söz verdim.
Zira bu topraklar kutsaldır. Dedemin kanı Sarıkamışta, yeğenimin kanı Mardinde aktı. Zaman zaman ninemin türküsünü söylerim : ” Gitti de gelmedi, bu nasıl iştir”
Kalın sağlıcakla…
