Kuzeyses Gazetesi > Beşikdüzü Haber

Beşikdüzü Haber | Vakfıkebir, Görele, Eynesil, Şalpazarı ilçelerinden yayın yapan Trabzon haber sitesi

BASININ KURDUĞU 11’E DÖNÜNCE

Trabzonspor bu hafta evinde güçlü rakibi Adana Demirspor’u 4-1 mağlup ederek rahat bir nefes aldı. İlk dört için ümitlendi. Olabilir mi? Neden olmasın!

Bütün gazetelerde basının kurduğu 11’in dışında 3 farklı oyuncuyla sahaya çıkan Trabzonspor ilk 15 dakika güzel bir oyun ortaya koydu. Bu dakikalar içerisinde de 1-0 öne geçti.

Golden sonra Trabzonspor’un eski hastalığı devam etti. Kendisine pas atılan hiçbir oyuncu rakibin üzerine gitmiyor, rakibi geçmeye çalışmıyor. Özellikle ortasaha top sürmüyor. Rakip ise aldığı her topta bizim oyuncularımızı ipe dizer gibi dizip gidiyor. Oyuncularımız çok kolay çalım yiyor.  Biraz şansları olsaydı, kalecimizde o pozisyonları kurtarmasaydı ilk yarıyı Adana Demirspor 3-1 önde bitirebilirdi.

Pas atarken rakibin topu kesebileceği hiç düşünülmüyor. Ne zaman uzun top oynanacak, ne zaman kısa pas oynanacak ligin sonu yaklaştı hala oyuncular öğrenemediler. İlerde oyuncu bomboş ama top atacak adam yok. Hamsik’in attığı uzun pas gibi atılması gereken pek çok pozisyon oldu ama biz topu hep ortasahada çevirdik. Boş adamlarımızı hiç görmedik.

Rakibin golünde adam cezasahası önünde bomboş, kimse etrafında yok. Üstelik kaleyi cepheden görüyor. Böyle bir hata olabilir mi? Olursa topu fileden alırsın.  Herkes topun oynandığı tarafa bakıyor. Yani çevre kontrolü yok. Uyanık değiller.

Adana Demirspor’un hocası 34.dakikada iki oyuncu değiştirdi. Bu dakikadan sonra oyunun şekli değişti. Demek ki ilk yarıda da oyuncu değiştirilebilinirmiş. Bir rakibin Trabzon’da ilk yarıda en fazla (10) şut attığı bir maç izledik.

Kötü gidiş ikinci yarıdaki oyuncu değişikliklerine kadar sürdü. Bu değişikliklerde  basının kurduğu  ilk 11’e dönüldü. Visca girdi oyun güzelleşti, tabela değişti. Bir gol attırdı, bir gol attı. Demek ki bir oyuncu çok şey yapabiliyormuş.

Bir defans oyuncusu olarak Hugo’nun attığı kafa golü ligdeki tüm santraforlara örnek olsun. Yerden 20 cm. yükselmekle kafa golü atılmaz. Her attığı kafa golü hemen hemen aynı. Ben hoca olsam Denswil iyileştimi Hugo’yu santraforda oynatırım. Gol sorununa çok daha fazla katkısı olur.

Yanlardan yapılan ortalar, özellikle korner topları kalecinin ellerine ortalanıyor. Hugo haricinde bir tane topa doğru türüst kafa vurmadık.  Öyleyse bu topları niye boşa harcıyoruz.

Bir diğer tespitimiz defansın arkasına top atarak adam kaçırmayı hiç denemiyoruz. Hep orta hep orta. Ortalara da kafa vuranımız yok. Tüm topları rakip topluyor. Yapılan ortalar kadar ara pası denense gol çoktan gelirdi. Organize bir atak yapamazsak gol işi tamamen şansa kalıyor.

Çok yavaş oynuyoruz. Pas atılan oyuncu topu ayağından çıkarana kadar rakip önünü kapatıyor o da geri ya da yana  oynamak zorunda kalıyor. Uzun pas olayı yok. Yan pas oyunun hızını kestiği gibi rakibin defansta yerleşmesine de neden oluyor. Bu yan pas, geri pas işini 2 veya 3-0 önde olmadıktan asgariye indirmemiz  lazım.

Sonuç olarak 65.dakikaya kadar iyi oynamasak da  fabrika ayarlarına dönülünce maçı kazanmasını bildik. Bu her zaman böyle olmayabilir. Gelecek hocanın bu konulara dikkat etmesi dileğiyle sağlıklı günleriniz olsun. Selam ve sevgilerle…

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gülay Harita Kadastro
Kule Rezidans
Elit Lastik
Naninos Pizza
Hedef Bilgisayar