En büyük bayram… Çünkü 30 Ağustos Zafer Bayramı olmasaydı, diğer bayramları yaşamak mümkün değildi. Bugün – özgürce – milli ve dini bayramları kutluyor isek, bunu zafer bayramına borçluyuz.
Onun için zafer bayramını şanına layık bir şekilde kutlamak zorundayız. Öyle, alışılagelen şekilde – yaptım oldu – anlayışı ile bayram kutlanmaz. Hele Beşikdüzü’nde hiç olmaz. Eğitim ve kültür diyarı, eğitim harmanına yakışmaz…
Koca Beşikdüzü’nde iki tane kahramanlık şiiri okuyacak öğrenci mi bulamadınız. Yazıklar olsun. Öğrenci bulamamış, okulların kapalı oluşunun arkasına gizlenemezsiniz. Seyirciler arasından bile şiir okuyacak gönüllü bulabilirdiniz.
Organizatörlüğü hangi kurumun yaptığını bilmiyorum. askeriye mi? Milli Eğitim mi? Her kim ise… Yakışmadı Beşikdüzü’ne, hiç yakışmadı.
Halkla bütünleşmek, halkın kanıyla, canıyla kazandığı büyük zaferi halksız kutlamak da neyin nesi? Eskiden belediye hoparloründen akşama kadar kahramanlık türküleri dinlerdik, bu da yapılamaz mıydı?
Bunun yanında gece fener alayı güzeldi, biz güzele güzel derken, eksikleri de dile getirmek zorundayız.
Hataların tekrar yaşanmaması adına uyarılarımızı yapmak, milli bir görevdir. diye düşünüyorum.
Gece Türk halk müziği sanatçısı Mehmet Akın’ın, Eynesil’den gelerek 30 Ağustos Zafer Bayramı konseri vermesi çok güzeldi. İşte zafer böyle kutlanır. Emeği geçenleri kutluyorum.
