Mutlulukların artmasına vesile olması umulan Kurban Bayramı öncesi, Arefe Günü’nde Beşikdüzü İlçe Müftü Vekili
Vaiz Zeki Güven’ in sizin için hazırladığı “Kurbanı Paylaşmak” başlıklı yazısını sunmak isteriz..
“KURBANI PAYLAŞMAK”
Kurban; yaklaşmak, yakınlaşmak demektir. Akraba kelimesi ile Kurban kelimesi aynı köktendir. Yani kurban, hem rabbimizle hem de insanlarla akraba olmak… Kurban Allah’tan ve insanlardan kopuk bir hayatı yaşayan insana “yaklaş” anlamında bir çağrıdır. İnsan zihninde, yüreğinden, davranışlarından Allah’ı uzaklaştırmaya başladığında, insanlığını kaybediyor.
İnsan Allah’a yakın olmakla gerçek değerini buluyor. Rabbimizin bizim namazımızı, orucumuza, haccımıza ve kurbanımız ihtiyacı yok ki, ihtiyacı olan biziz.
Kurban ibadetini şeklin ötesinde ifade ettiği anlamlarla anlamalıyız . Kurban hayvan kesmek değildir. Tıpkı namazın eğilip kalkmak olmadığı gibi, tıpkı orucun aç durmak olmadığı gibi, tıpkı zekatın mal ve para vermek olmadığı gibi, tıpkı haccın bir seyahat olmadığı gibi, namazla, oruçla, zekatla ve hacla nasıl ruhumuz eğitiliyorsa kurbanla da ruh eğitimine tabi tutuluyoruz.
“Kestiğiniz kurbanların etleri ve kanları Allah’a ulaşmaz, Allah’a ulaşan sizin takvanızdır.” (22:37)
“Allah ancak takvalı olanların kurbanını kabul eder” (5:27)
Kurban bir yandan bizi hakka yaklaştırırken diğer yandan da halka yaklaştırıyor. Kurbanla hem Allah ile aramızı düzeltiyoruz hem de insanlarla.
Kurbanın Allah’a bağlılık, fedakarlık, paylaşmak, kardeşlik, sorumluluk gibi anlamlarının barış ve huzura dayalı bir toplum kurma için insanlığın ihtiyaç duyduğu ilkeler olduğunu unutmamalıyız. “
