Kuzeyses Gazetesi > Beşikdüzü Haber

Beşikdüzü Haber | Vakfıkebir, Görele, Eynesil, Şalpazarı ilçelerinden yayın yapan Trabzon haber sitesi

“GAZİLERİN ANILARI KAYDA ALINMALI”

20 Temmuz Kıbrıs Barış Harakatı Gazisi Beşikdüzülü Hüseyin Avni Çolak, bu vatan sevgisi bende olduktan sonra:

           ROPÖRTAJ:Ahmet SARAÇ

    O,1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nda bulunarak ön saflarda çarpışan ve 2 kurşun yiyerek gazi olan Beşikdüzü Vardallı Mahallesi’nden Hüseyin Avni Çolak. İki erkek kardeşten biri.  Gazimizi ziyaret ederek kendisiyle bir süre sohbet ettik. Anılarını anlatırken adeta o günleri yeniden yaşayan Gazi hem hırslanıyor, hem de hüzünleniyor.

 Şimdi kendisiyle yaptığımız sohbeti sizlerle paylaşalım.

 

SARAÇ-Önce kendi ağzından gazimizi tanıyalım.

            HÜSEYİN AVNİ ÇOLAK KİMDİR?

GAZİ-15.03.1951 tarihinde Beşikdüzü’nde doğdum. İlkokulu, ortaokulu Beşikdüzü’nde okudum. Askere, Manisa 8.Piyade Alayı Er Eğitim Komando Taburu’na daha sonra İskenderun Komando Eğitim Kampı’na katıldım. Buradaki eğitiminden sonra 25 Eylül 1973 tarihinde onbaşı rütbesiyle Kıbrıs Türk Kuvvetler Alayı 1.Bölük 1.Takım 1. Manga tim komutanı olarak Kıbrıs’a gittim. 20 Temmuz 1974 1.Kıbrıs Barış Harekatı’nın 3.gününde 2 kurşun ile vurularak gazi oldum.

SARAÇ- Şimdi gazilik öyküsünü sizden dinleyelim.              

GAZİ- “Kıbrıs 1.Barış Harekatı’nın 3.günüydü. Lefkoşe Yunan Alayı mevkiinde Kız Sağlık Koleji çivarında düşman mevzisine taarruz ediyorduk. O  sırada vurulmuşum. Ben vurulduğumun farkında değildim. Vurulduğumu bir saat sonra anladım. Mucize eseri şehit olmadım. Beni oradan aldılar Girne 800 yataklı askeri seyyar hastaneye kaldırdılar. Burada yapılan tedaviden sonra, Adana askeri hastanesine sevk etildim. Daha sonra 2.Kıbrıs Barış Harekatı başlayınca Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA)Hastanesi’ne kaldırıldım. 15 gün burada yattıktan sonra taburcu edilerek memlekete (45 gün) hava değişimine gönderildim. Daha sonra askerliğimin geri kalanının Beşikdüzü’nde bitirilmesine karar verildi. Bir koldan bir bacaktan vuruldum. Savaş bölgesinde mektup yazma şansımız yoktu. Bana babam Hürriyet gazetesi aracılığıyla sağsan bize mektup yaz diye gazeteye mektup göndermiş.

SARAÇGazi oluncaya kadar hangi bölgelerde görev yaptınız?

GAZİ- İskenderun Akçay’da komanto eğitimine tabi tutulduktan sonra Kıbrıs’a asker seçildik. 65 kişilik bir kuvvetle Lefkoşe Ortaköy’e gönderildik. 25 Eylül 1973’te Kıbrıs’a gittik. 20 Temmuz 1974’te başlayan 1. Barış Harekatı’nda Küçükkaymaklı, Büyükkaymaklı bölgelerinde çarpışıyorduk. Hedef Magosa’yı almaktı. Birliğimizin başında Albay Mustafa Katırcıoğlu vardı. (Şuan vefat etti) Kıbrıs’ın alınmasında çok büyük katkıları oldu.

SARAÇ-Savaş başladığında hangi tarafın birlikleri daha üstündü? Bu konuda size ulaşan bir bilgi var mıydı?

GAZİ-Kıbrıs’taki Rum Milli Muhafız Ordusu 20 bin kişi idi. 950 kişisi Yunan Ordusu’ndandı. 20 bin kişiye karşılık 650 kişi ile savaşıyorduk. Çok şiddetli çarpışmalar oluyordu. Taarruza geçtiğimiz bir sırada Trabzon Maçkalı bir Üsteğmen Ünal Genç yanımda şehit oldu. O beni çok üzdü.

SARAÇ-Varsa savaşla ilgili bir anınızı bizimle paylaşır mısın?

GAZİ- Düşman askerleri tarafından bir okulda kıstırıldık. Okulları, hastaneleri cephanelik yaptılar. Okula mermi alsaydı havaya uçmuştuk. Arkadaşın biri dışarı bayrak atarak ateş kesildi. Elbiselerimiz aynı olduğundan düşmanı tanıyamamıştık. Meğer dışarıdakiler Bolu’dan gelen komandolar olduğunu sonradan anladık.

Savaşta gerilla harekatı oluyordu. Düşmanın nereden çıkacağı belli değildi. Onların tankları var. Hareket eden tankları vurmak için silahımız yok. Rumlar bizim gibi savaşçı değildi. Türk askerine Mehmet Mehmet deyip teslim oluyorlardı.

SARAÇ-Savaşta hiç ölüm aklınıza geldi mi?

GAZİ- Saraç, inan hiç ölüm aklıma gelmedi. Su yok, elektrik yok, yemek yok. Harekat 3 gün devam etti. Açlığı hiç hissetmedik. Sabah 07’de Türkiye’den gelen paraşüt birlikleri yanlış yerlere indi. Bir kısmı Beşparmakdağları’nda ağaçlara takıldı kaldı. Bir kısmını yılan soktu. Buna rağmen Türk Ordusu Kıbrıs’ta destan yazdı. Savaş 3 gün daha devam etseydi, Kıbrıs’ın tamamı elimize geçerdi. Diğer devletler buna izin vermediler. Domuzburnutepesi’nde bir çok düşman askeri ağlayarak bize teslim oldu. Bunlar paralı askerlerdi, savaşcı değillerdi. Cephelerde havan toplarına bağlanmış askerlerle karşılaştık. Başlarındaki Yunan subayları bağlamış subaylar ise kaçmış.

SARAÇ-Aldığınız esirler oldu mu?

GAZİ- Bir Yunan yüzbaşıyı esir aldık. Bizden su istedi, verdik. Esir yüzbaşıyı bizim yüzbaşının yanına getirdik. Bizim yüzbaşı ona soruyor. Biz sizden su istesek ne yapardınız? Biz sizi öldürürdük dedi. Buna rağmen biz yine de onu öldürmedik, esir kampına gönderdik.

SARAÇ-Bugün Kıbrıs’a savaşa çağırsalar gider misin?

GAZİ-Gider misin ne demek? Elbette giderim. Bu vatan sevgisi bende olduktan sonra aynen giderim. Halen 8 bin civarında Kıbrıs gazisi yaşıyor. Gazilik çok büyük bir unvandır. Biz bu vatanı karşılıksız sevdik. Şimdi orada yaşananlar gençlere hikaye gibi geliyor. Kıbrıs’ta yaşananlar birinci ağızdan konferanslar şeklinde yeni nesile anlatılmalı. Bu vatanın nasıl vatan yapıldığını kitaplardan değil bizzat orada olayları yaşamış insanlardan öğrenmeliler. Yarın bu insanlar aramızdan ayrıldıktan sonra biz neden bunların anılarını kayda almadık demenin bir faydası olmaz.

SARAÇ-Son olarak neler söylemek istersiniz?

GAZİ- Bize böyle bir fırsatı tanıdığınız ve gazetenizde yer verdiğiniz için Kuzeyses gazetesine teşekkür eder, yayın hayatınızda başarılar dilerim. Gaziler olarak devletten biraz daha bizlerle ilgilenmesini istiyoruz.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gülay Harita Kadastro
Kule Rezidans
Elit Lastik
Naninos Pizza
Hedef Bilgisayar